BURSA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

Tarihçe

         

   Bilimin ışığında, arkeolojik kaynaklar Bursa İli ve çevresini 8500 yıl ile tarihlendirmektedir. Orta Avrupa ve Balkan kültürünü oluşturan ilk tarım toplulukların yerleşik düzene geçmelerinde bu bölgenin etkili olduğu konusunda bilgi vermektedir. Bursa da kuzeybatı Anadolu’nun tarih öncesi geçmişine ışık tutan çok sayıda höyük bulunmaktadır.  Prehistorik dönemde insanların yaşadıkları köyler olan bu höyüklerden yaklaşık 30 adedi tespit edilmiş durumdadır. Orhangazi-Ilıpınar Höyükte Neolitik Çağa, Yenişehir-Menteşe Höyükte Kalkolitik Çağa, Nilüfer-Akçalar Aktopraklık Höyükte Geç Neolitik-Erken Kalkolitik Çağa, İnegöl Höyükte ise Erken Tunç Çağına ait kalıntı ve buluntulara rastlanılmıştır.

   M.Ö.1200 yıllarında Anadolu’da hüküm süren Hitit Devletinin yıkılması ile meydana gelen otorite boşluğu nedeniyle Bursa bölgesi, Balkanlardan Anadolu’ya giren Bityn ve Tynin gibi toplulukların istilasına uğramış, bu akraba topluluklar daha sonraları birleşerek bölgede Bithynia krallığını kurmuşlardır. Bithiynialılar; o yıllarda İran üzerinden Anadoluya gelip Lydia Devletini yıkan ve M.Ö. 513/512 yıllarında Bithynia bölgesini ele geçirip Byzantıon’u (eski İstanbul) kuşatan Perslerin hakimiyeti altında kalmıştır. Güney sınırı bugünkü Mustafakemalpaşa İlçesi yakınlarından başlayan kuzeyde ise Marmara ve Karadeniz kıyılarına kadar uzayan bölgeye antik çağda Bithynia adı verilmiştir. Bölgenin daha güneyi ise Mysia antik bölgesi içerisinde kalmaktadır. Antik çağın iki önemli bölgesinde toprakları bulunan Bursa ve çevresi sadece kuzeyden değil güneyden de istilalara uğramış, bu istilalar sonucunda yörede çok sayıda koloni kentleri kurulmuştur. M.Ö. 5-3.yüzyıllar arasında daha ziyade İon şehirleri tarafından kurulan bu kentler bölgede mevcut bir çok antik kentin ve günümüz modern şehirlerinin temelini oluşturmuştur. Bu antik kentlerin en önemlileri; Nikaiae-İznik, Kios-Gemlik, Otroia -Yenişehirde, Apameia-Mudanya, Kremastis-Karacabey, Adriani- Orhaneli, Miletepolis-M.K.Paşa ve Apollonia-Gölyazı’dır.

   M.Ö. 545-333 yılları arasında Pers hakimiyeti altına giren bölge, M.Ö. 333 den sonra Persleri yenerek Anadolu’yu ele geçiren III.Alexander (B.İskender) hakimiyeti ile tanışmış ve onun  kısa süren yaşamı sonrası oluşan Hellenistik dönem krallıkları arasında I.Nikomedes (M.Ö.279-250) zamanında Bithynia Krallığına bağlanmıştır. Bugünkü Bursa şehrinin temelini oluşturan antik Prusıa kenti ise Bithynia krallarından I.Prusias (M.Ö.228-185) tarafından kurulmuş, adını bu kraldan almıştır. Tarihte Prusia Ad Olympum olarak anılan şehir Olympum takısı ile Olympos (Uludağ) eteğinde kurulmuş Prusias’ın kentini ifade etmektedir. Bu şekilde Kral Prusias’ın adını taşıyan diğer kentler olan Prusias Ad Mare (Gemlik) Prusias Ad Hypum (Düzce) kentlerinden ayırt edilmiştir. Bithynia Krallığı IV.Nikomedes (M.Ö.74)’in vasiyeti ile Roma Devletine bağlanmış, bu tarihten sonra Roma’nın Asya’daki eyaletlerinden biri olmuştur.

       

   M.S II. yüzyıldan itibaren Bursa çevresi Hıristiyanlar için çok önemli bir bölge olmuş, bugünkü Uludağ’ın değişik bölgelerinde M.S. 5.yy.dan itibaren sayıları 50’yi geçen kilise ve manastır kurulmuştur. Tarihte Olympos, Oros Ton Kalegeron adı verilen, içinde barındırdığı kilise ve manastırlardan dolayı Keşişdağı, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde Ruhban Dağı ve son olarak 1925 yılında  Uludağ adını almıştır. Hıristiyanlar için önemli bir inanç merkezi olan İznik de  325 yılında I. Konsül, 787’de VII. Konsül toplanmıştır.

 

   Türkler Bursa bölgesine ilk olarak 1080 yılında gelmiştir.1087-1097 yılları arasında Selçuklular tarafından ele geçirilen İznik bu yıllar arasında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmuştur.

 

   1299 yılında Söğüt’te kurulan Osmanlı Beyliği toprakları arasına İnegöl, Bilecik, Yenişehir ve İznik civarını katar. Osmanlıların bölgedeki etkisi 1302 yılından itibaren görülmeye başlanmıştır.1308 yılında yüksek surlarla çevrili Bursa’yı kuşatan Osmangazi’nin kuşatması fethe kadar devam etmiştir.1324 yılında kuşatma sırasında yaşamını yitiren Osmangazi’nin yerine kuşatmaya Orhangazi devam eder.

 

    Bursa, yıllarca süren kuşatma sonrasında yardım alamayınca  06 Nisan 1326 yılında, Orhangazi’ye teslim oldu. Orhan Gazi Bursa’yı Başkent yaparak babası Osmangazi’nin mezarını Hisar semtinde Saint Elia Manastırının bulunduğu yerde yapılan gümüş kümbetli  türbeye defneder.

 

    Bu dönemde Osmanlılar surla çevrili Hisar içine yerleşirler. Osmanlı Devletinin ilk parası Osman Gazi döneminde basılmıştır. Bursa yedi yüzyıl sürecek dünyaya yön veren cihan İmparatorluğunun ilk başkenti olmuştur.1327 yılında Orhangazi tarafından Hisar içinde “Bey Sarayı” adı verilen sarayı; Hisar dışında Orhan Camii, İmaret ve hamam yaptırılmıştır. 

 

    Orhan Gazi’nin 1362 yılında vefatı üzerine I. Murad Hüdavendigar başa geçmiş ve Bursa’da bir çok imar faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Bu dönemde Çekirge’de kendi adı ile anılan cami, medrese, imaret, hamam ile Hisar içindeki Şahadet Camii yapılmıştır. I. Murad şehzadeliği döneminde 1361 yılında Edirne’yi fethettikten sonra devam eden savaşlar dolayısıyla çoğunlukla Edirne’de kaldı fakat başkent Bursa’dan taşınmadı.

 

   1389 yılında Kosova’da Haçlı Seferlerine karşı kazanılan büyük zaferden sonra savaş alanını gezerken Sırp asker tarafından hançerlenerek şehit edildi. İç organları şehit edildiği yerde Kosova da inşa edilen bir türbeye gömülmüş, naaşı Çekirge Semtinde bulunan türbesine defnedilmiştir. I.Murad’ın yerine Osmanlı tahtına Yıldırım Bayezıd (1389-1402) geçmiştir. Yıldırım döneminde Ulu Cami, Yıldırım Semtinde Cami, Medrese, Han, Hamam, Darüşşifa ve bir de Zaviye inşa edilmiştir.

 

    Yıldırım Bayezıd 1402 yılında Ankara Savaşı’nda yenilince, Timur Batı Anadolu’yu almış, Timur’un orduları Bursa’ya gelerek şehri tahrip etmişlerdir. Timur’un çekilmesinden sonra Bayezıd’ın oğulları arasında çıkan taht kavgaları sırasında Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından şehir kuşatılmış ancak ele geçirilememiştir.

 

   1403 yılında Yıldırım Bayezıd’ın ölümüyle, kardeşler arasında 10 yıl süren taht kavgaları sonucunda  Çelebi Sultan Mehmed (1402-1421)  1413 yılında Osmanlı Devleti’nin başına geçmiştir. Çelebi Mehmed Fetret Döneminin olumsuz etkilerini silmiş, Devleti yeniden inşa ederek, babası Yıldırım Bayezıd döneminde kurulan deniz kuvvetlerini güçlendirerek  1416 yılında ilk defa Venediklilerle savaşmıştır. Diplomatik ilişkiler geliştirilerek Avrupa’ya ilk Osmanlı elçileri gönderildi. Bursa’yı imara başlamış ve Hacı İvaz Paşa’ya “Yeşil Külliye”yi inşa ettirmiştir.

 

    II. Murad (1421-1451) tahta geçince Bursa’nın imar çalışmalarına devam etmiş ve Muradiye Külliyesini yaptırmıştır. II. Murad devrinde Padişahlar Edirne de oturmaya başlamışlardır. 1448 yılında II. Kosova Savaşında, dedesi Murad Hüdavendigar’ın şehit olduğu topraklarda tam bir zafer kazanarak devletin sınırlarını genişletmiştir.

 

    1453’te İstanbul’un fethi ile saltanat merkezi İstanbul’a taşınmıştır. Siyasi ve kültürel önemini kaybeden Bursa medreseleri, tekkeleri, alimleri, bilim ve İslam aleminin, çarşıları ile ticaretin, şair ve sanatçıları ile sanatın merkezi olmuştur. Osmanlı’nın ilk başkenti olan Bursa başkent Edirne ve İstanbul’a taşındıktan sonra da “manevi başkent“ olarak etkisini sürdürmüştür. 1481 yılında Fatih Sultan Mehmet’in vefatı ile küçük oğlu Cem Sultan (1459-1495) ve II. Bayezid arasında başlayan taht kavgasında Cem Sultan Bursa da Padişahlığını ilan ederek hutbe okutmuş, para bastırmış ve fetva verdirmiştir. Cem Sultan’ın 18 gün süren saltanatı II. Bayezid tarafından dağıtılmıştır. Cem Sultan ailesi ile Halep üzerinden Hicaz’a hac döneminde hacca gitmiştir.1482’de Rodoslu Şövalyelerin daveti ile Rodos Şövalyeleri ile anlaşan Cem Sultan 1495 yılında Roma da vefat etmiş, naaşı Bursa da Muradiye Türbelerinde  bulunan kardeşi Şehzade Mustafa’nın yanına gömülmüştür. Bursa da Osmanlıyı kuran ve İmparatorluğa hazırlayan altı padişahın türbesi bulunmaktadır. Başkentin İstanbul’a taşınması ile Bursa dede toprağı olarak şehzadelerin ve annelerinin ebedi istirahaatgahı olmuştur.

 

    Kurtuluş savaşı yıllarında 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilen Bursa iki yıl Yunanlıların işgalinde kalmıştır. Bursa’nın işgali tüm ülkede büyük üzüntü yaratmış, TBMM’de kürsünün üzerine Bursa’nın düşman işgalinden kurtuluşuna kadar kalmak üzere siyah bir örtü örtülmüştür. Mehmet Akif ERSOY Bursa’nın işgal altında olmasından duyduğu üzüntü ile “Bülbül” şiirini yazmıştır. 11Eylül 1922 tarihinde büyük mücadeleler sonucunda işgalden kurtarılan Bursa bağımsızlık yolunda atılmış en önemli adım olan Mudanya Mütarekesine ev sahipliği yapmıştır.  Büyük Taarruz’da kazanılan zafer sonucunda İtilaf Devletleri ateşkes çağrısında bulunarak Mudanya Mütarekesi yada Mudanya Bırakışması 11 Ekim 1922 tarihinde Mudanya da imzalanmıştır. Mudanya Mütarekesi zaferle sonuçlanan Kurtuluş savaşının bağımsızlık yolunda atılan önemli adımlarından olmuştur. Cumhuriyet döneminde kendini yeniden yapılandırmış, mübadeleler ile büyük bir nüfus hareketliliği yaşamıştır. Osmanlı döneminde tarım ve ticaret merkezi olma özelliğini Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan sanayi kuruluşları ile geliştirmiş, 1935 yılında Bursa Merinos Fabrikası Atatürk tarafından açılmıştır. Atatürk 17 Ekim 1922 ilk kez Bursa’ya gelmiş, Cumhuriyet ile birlikte yapılan yeniliklerin toplumdaki etkilerini araştırmak ve ekonomik alanda yeni atılımlar gerçekleştirmek amacıyla Bursa’yı 18 defa ziyaret etmiştir.

 

    Günümüzde doğal güzellikleri ile yetinmeyip sanayi ve teknolojisini dünyanın ileri ülkeleri ile eşit düzeye yükselten sanayi ve ticaret merkezi, üç milyona yaklaşan nüfusuyla Türkiye’nin 4. Büyük kenti Bursa… Dünyaca ünlü ipeği, havlusu, tekstili, İznik Çinisi, Roma –Bizans ve Osmanlı döneminin eşsiz eserleri, kültür turizm potansiyeli ile Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden biridir Bursa… Osmanlı’nın ilk başkenti, İlk parası, ilk standardı (Kanunname-i İhtisab-ı Bursa 1502), ilk ipek fabrikası ile sanayi, kültür ve tarih alanlarında ilklerin şehridir Bursa… tarihte yaşları 300-1250 arasında değişen anıt ağaçları, şifalı suları kaplıcaları ile “Yeşil Bursa”  olarak ün salan Bursa günümüzde olduğu gibi geçmişte de birçok gezgin ve tarihçinin ilgisini çekmiştir. Hz Süleyman’ın. “İşte Cennet Burası” dediği Bursa… Gezginlerin övgü ile anlattığı Evliya Çelebi’nin beş kez ziyaret ettiği ve kendi ifadesiyle “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” Emir Sultan’ı, Erguvanı; Süleyman Çelebi, Mevlidi; Çelebi Mehmed’in Yeşil Türbesi, Cezayirli Emri Abdülkadir’i kucaklayan ve Kendisi’nin özlemle andığı “Ruhaniyetli Şehir”dir Bursa… Mahallelerine, semtlerine sultanlarının adı veren ”Sultanlar Şehridir Bursa”. Kurtuluş Savaşımızın Galip Hocası, III.Cumhurbaşkanımız Celal Bayar Gemlik Umurbey’de metfundur. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın zaman tünelinde  insanların gelip geçtiği, iz bırakanların yaşadığı, zamanın değişimini anlattığı Bursa’da Zaman

 

   “ Başındayım bir mucizenin

      Su sesi ve kanat şıkırtısından

      Billur bir avize Bursa’da zaman ”